Semih Kaplanoğlu, “Bağlılık Üçlemesi”nin ikinci filminde, geçimini babadan kalma meyve bahçesi ve domates tarlasıyla sağlayan Hasan’ın hikâyesiyle geliyor karşımıza. Hasan ile eşi Filiz’i tanıdıkça, yıllar boyu verdikleri zorlu hayat mücadeleleri içinde, sadece kendi hedeflerine uygun hareket ettiklerini, davranışlarının başka insanlar üzerindeki etkilerini pek düşünmediklerini görüyoruz. Yıllardır bekledikleri güzel haberi alıp Hac için Mekke’ye gitmeye hazırlandıkları günlerde, Hasan geçmişiyle hesaplaşıp içten içe bir vicdan muhasebesi yaşamaya başlıyor. Hayatını üstüne inşa ettiği değerler ve eylemleri arasındaki çelişkilerle yüzleşiyor. Kaplanoğlu, doğanın bereketli olduğu bir coğrafyanın huzur veren güzelliği içinde yaşamasına rağmen yıllar içinde ruhu çoraklaşan Hasan’ın öyküsünü sade, duyarlı ve etkili bir sinemayla anlatıyor.
SEMİH KAPLANOĞLU
Dokuz Eylül Üniversitesi Sinema-TV Bölümü’nden mezun oldu. Herkes Kendi Evinde adlı ilk uzun metrajlı filmi ile Singapur Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü aldı. 2005-2010 arasında adını filmdeki ana karakterden alan “Yusuf Üçlemesi”ni tamamladı. Üçlemenin son filmi Bal, 60. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü’nü kazandı. 2017 yapımı Buğday filmi ile 30. Tokyo Film Festivali En İyi Film Ödülü’nü aldı.